Sınav Kaygısı

Bir miktar sınav kaygısı öğrenciyi motive ederken, aşırı sınav kaygısı performansı düşürerek akademik başarısızlığa neden olur.

Üzerimize gelen bir otomobilin kişide korku ve heyecan yaratmaması mümkün değildir. Bu durumda kişi alarm durumuna geçer, performansının üzerinde bir çeviklikle, korunaklı bir pozisyon almaya çalışır. Otomobil altında ezilme tehlikesi, yarattığı kaygı ile fizyolojik tepkilere yol açmış, beyin kaslara saniyenin binde birinden kısa sürede kaç emri vermiş, bu sırada bazı hormonların aktivasyonuyla kas gücü artmış, kişi kısa sürede direğin arkasına saklanmıştır.

Koruyucu bir duygusal reaksiyon olan kaygı, bir noktaya kadar gerekli ve faydalı iken, belli limitin üzerine çıktığında ve uzun sürdüğünde zarar vermeye başlar.

Sınav kaygısı da öğrenciyi öğrenmeye ve bir amaç edinmeye motive ettiği için belli düzeyde yararlı iken, yüksek ve aşırı kaygı öğrenilen bilginin sınavda etkili biçimde kullanılmasını engeller, ders çalışırken öğrenmeyi bozar. Yani aşırı sınav kaygısı başarısızlığa yol açar.

Çocuğun kendisinden performans ve başarı beklendiği sınav, test, mülakat gibi durumlarda normalin üzerinde endişe, tedirginlik ve başaramama korkusu yaşaması sınav kaygısı adını alır. Burada çocuk kendisinden beklediği ya da başkalarının kendisinden beklediği başarıyı elde edememekten korkmakta, bu baskı altında ezilerek, yapacağını da yapamaz hale gelmektedir.

Sınav stresi olarak da tanımladığımız, sınav kaygısı belirtileri gösteren çocuk unutkanlık, dikkatini toplayamama, felaket senaryoları gibi zihinsel belirtilerin yanı sıra gerginlik, huzursuzluk, mutsuzluk, çaresizlik, güvensizlik, karamsarlık, öfke hali gibi duygusal belirtiler ve ders çalışmaktan kaçınma, ders çalışmayı erteleme, sınavı yarıda bırakma gibi davranışsal belirtiler verir.

Baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, çarpıntı, nefes almakta zorlanma, titreme, sık idrara çıkma gibi fiziksel belirtiler de sınav kaygısı belirtileri olarak tipiktir.

Sınav stresi, sınav kaygısı çocuktan çocuğa değişik seyreder. Bazı çocuklar her gün, bazıları sınav öncesinde, bazıları sınav esnasında strese girer, kaygı duyarlar. Bazı çocuklarda ise sınav bittikten sonra sınav sonuçları açıklanıncaya kadar yoğun huzursuzluk, gerginlik ve mutsuzluğu içeren kaygı görülür. Bu durum daha nadirdir.

Sınav kaygısı nedenleri arasında kişiye, anne babaya ve çevreye ait faktörler yer alır.

1)Sınava çalışmaya geç başlama, yeterli konu tekrarı yapılmaması, plansız ve programsız ders çalışma gibi yanlış ders çalışma alışkanlıkları.

2)Çocukta ve anne babada mükemmeliyetçilik düşüncesi. Mükemmeliyetçi kişiler yaptıklarının en iyisi ve hiç hatasız olması gerektiğine inanırlar. Mükemmeliyetçi anne baba tutumları çocuğun kaygı düzeyini arttırdığı gibi, çocuğun kişilik özelliğinden kaynaklanan mükemmeliyetçilik de sınav kaygısı yaratır.

3)Özgüven eksikliğine bağlı başaramama düşüncesi, başarısız olma korkusu da sınav kaygısında önemli bir faktördür.

4)Anne babanın çocuktan aşırı beklentili olmaları ve bunu çocuğa yansıtmaları.

5)Öğretmenlerin ve yakın çevrenin çocuktan beklentilerinin yüksek olması ve bu beklentinin çocuğa yansıtılması.

6)Sınavlara çok anlam yüklenmesi, çocuğun potansiyeline uygun bir eğitim modeli uygulanmaması, sınavların tek ölçek gibi algılanması.

7)Çocuğun başarısızlığına tahammül göstermeyen, destek yerine eleştirel davranan ebeveyn ve eğitimci tutumu.

8)Çocuğun sürekli rekabete teşvik edilmesi, diğer çocuklarla kıyaslanması.

9)Çocuktan kapasitesi üzerinde başarı beklemek.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme bozukluğu, dengesiz beslenme, bazı vitamin eksiklikleri, tiroid bozuklukları gibi bazı fiziksel hastalıklar, hipoglisemi atakları (şeker düşmesi) sınav kaygısını arttıran organik rahatsızlıklardandır. Sınav kaygısı yaşayan ya da sınavlarda başarısız olan çocuğunuzun öncelikle iyi bir fizik muayeneden geçmesi, psikiyatrik muayenesinin yapılması ve kan testlerinin değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

Sınav kaygısı ile baş etme yollarını şöyle özetleyebiliriz.

  • Etkin ve verimli ders çalışma öğrenilmeli. Planlı ve programlı çalışmak, rahat bir ortamda çalışmak, ders aralarında mutlaka molalar vererek müzik, spor vs. ile zihni dinlendirmek, sınav öncesi yeteri kadar tekrar yapmak, sınav öncesi deneme amaçlı sınavlarla evde kendinizi sınamak gibi.
  • Son ana kadar ders çalışmayın. Makul bir süre önce çalışmayı bırakmak zihin karışıklığını önleyecektir.
  • Sınava çalışırken ve sınav gecesi uykunuzu iyi alın.
  • Her zaman dengeli beslenin, sınav öncesi ağır yiyeceklerden ve kafeinli içeceklerden uzak durun.
  • Doktor kontrolü ve önerisi olmadan, tavsiye ile hiçbir ilaç kullanmayın.
  • Sınav öncesi sınavı mümkün olduğunca aklınıza getirmemeye çalışın, aileniz ve arkadaşlarınızla sınavı konuşmayın.
  • Nefes ve gevşeme egzersizlerini öğrenerek rahatlamayı ve düşünce odağınızı değiştirmeyi sağlayın. Bu teknikleri öğrenirseniz birkaç dakika içinde sizi mutlu eden bir anı ya da bir yeri hayal ederek kaygı düzeyinizi düşürebilirsiniz.
  • Düşünce ve inançlarınız üzerinde değişikliğe gidin. “Başarılı olamayacağım”, “Ben yetersizim”, “Yeterince zeki değilim”, “Aptalın biriyim”, “Sınavda başarılı olamazsam ailemin yüzüne nasıl bakarım” gibi olumsuz inanç ve düşünceler yerine, “Sınavda başarılı olacağım”, “Ben yeterli ve akıllı biriyim”, “Elimden geleni yapacağım”, “Başarısız olmam benim kötü ya da sevilmeyen biri olduğum anlamına gelmez”, “Ailem beni her durumda sever ve seviyor” gibi olumlu ve gerçekçi düşünceler oluşturmaya çalışın.

Bu basit teknik ve önerilerle sınav kaygısı ile baş edebilirsiniz.

Sınavlar özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve öğrenme bozukluğunda sorun olabilir. Bu çocuklar dikkatsiz ve üstün körü okumalarından dolayı yanlış okuma, yanlış işlem nedeniyle basit hatalar yaparlar. Zamanı iyi yönetemediklerinden çoğu kez sınavı süresinde tamamlayamazlar. Bundan dolayı gerçek performanslarının altında kalırlar. Bunun farkına varan çocuk kaygıya da kapılabilir. Bu da dikkat ve konstrasyon sorununu daha da ağırlaştırır. Bu çocukların öncelikle DEHB ve öğrenme bozukluğu tedavileri psikiyatrist kontrolünde yapılmalıdır.

Sınav kaygısı, sınav başarısını düşürdüğünde ya da sınav performansında düşüklük yaşanmasa bile sınav endeksli yaşam nedeniyle mutsuzluk başlamışsa psikolojik destek gerekir.

Sınav kaygısının tedavisinde ana prensip, uygun psikoterapi yöntemiyle kişiye kaygı ile baş etmeyi öğretmektir. Bu sayede çocuk kaygısını azaltacak, kaygısını yönetebilecektir. Psikoterapiye ek olarak kaygı giderici ilaç gerekebilir. İlaç tedavileri mutlaka psikiyatrist önerisi ve takibi ile yapılmalıdır. Kaygı tedavilerinde sonuçlar yüz güldürücüdür.

Kaygı, sınav stresi akademik performansı düşürüyor ve günlük hayatınızı etkiliyorsa her türlü psikolojik yardımı Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimizden alabilirsiniz. Psikiyatri Antalya ve Psikoterapi Antalya olarak etkili öğrenme yöntemleri, ebeveyn eğitimi ve danışmanlığı, etkili ve verimli ders çalışma yöntemleri, psikolojik danışmanlık, psikoterapi, hipnoz, otohipnoz ve psikiyatri takip ve tedavisiyle yanınızdayız.

Psikiyatri Antalya, Antalya Psikoterapi.

Psikiyatrist Emine Filiz Uluhan.