Alışveriş Bağımlılığı, Onyomani
Bir maddenin ya da bir davranışın olumsuz sonuçlarına rağmen ısrarla devam ettirilmesine “bağımlılık” denir. Terim olarak bağımlılık, madde ile sınırlandırılmış olsa da artık günümüzde birçok davranışın bağımlılığa yol açtığı yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Özellikle internet kullanımı, video oyunları, kumar ve alışveriş gibi davranışların bağımlılığa yol açtığı görülmektedir. Bu yazımızda alışveriş bağımlılığına değineceğiz. Alışveriş, gündelik yaşamın bir ihtiyacı gibi değerlendirilse de anlık istek ve hazlarla yapılan ihtiyaç dışı alışverişler bir bağımlılık biçimidir. Alışveriş yapmak, mutluluğu sağlayan serotonin hormonunu artırır. Bu nedenle kişi, alışveriş yaptıktan sonra kendini iyi hisseder ancak bir süre sonra bu davranışlarından suçluluk ve pişmanlık duymaya başlar. Günümüzde sık karşılaşılan alışveriş bağımlılığı ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır.
1980’li yıllardan itibaren birçok araştırmaya konu olan alışveriş bağımlılığı ilk olarak 1915 yılında Emil Kreapelin tarafından tanımlanmıştır. Alışveriş bağımlılığı bir diğer adıyla onyomani, Yunanca satış anlamına gelen “onios” ve çılgınlık anlamını taşıyan “mania” kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur. Alışveriş bağımlılığında takıntılı ve dürtüsel bir davranış örüntüsü mevcuttur. Genellikle ihtiyaç dışı ve kontrolsüz bir şekilde alışveriş yapma isteği ve aşırı para harcamayla ilgili yoğun zihinsel meşguliyet vardır. Özellikle kendini yalnız, mutsuz, kaygılı, engellenmiş ve kötü hissettiği zaman depresyona neden olabilecek etkenlerden dolayı para harcama isteğinde artış olur ve harcamaya başladıktan sonra kendini durduramaz. Sadece alışveriş yapınca rahatlamış, mutlu ve güçlü hissetmeye başlar. Bu iyi oluş hali kişinin kendini diğerlerinden üstün görmesine neden olur.
Zamanla harcanan para miktarı artmaya başlar. Bu durum kişinin aile ve yakın çevresini psikolojik ve ekonomik açıdan olumsuz yönde etkiler. Hatta aşırı alışveriş yapma davranışları çevresindekilerden olumsuz eleştiriler almasına yol açar. Satın alınan ürünler ile harcanan para miktarını saklama ve kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanma gibi durumlar nedeniyle ailesi ve çevresiyle sorunlar yaşamaya başlar.
Günümüzde alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadar kesimini etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü birçok insan alışveriş bağımlılığını bir sorun olarak görmüyor ve psikolojik yardım almıyor. Genellikle kadınların erkeklere oranla daha fazla alışveriş bağımlılığına sahip olduğu düşünülmektedir. Fakat günümüzde alışveriş bağımlılığına sahip olan erkeklerin sayısı da az değildir. Çünkü gelişen teknoloji ve pazarlama teknikleri kadınların olduğu kadar erkeklerin de ilgisini çekmektedir. Erkekler özellikle elektronik, cep telefonu, saat ve otomobil vb. gibi diğer insanlar tarafından dikkat çekebilecek ürünlere daha çok harcama yapmaktadır. Kadınlar ise ayakkabı, çanta, giyim ve kozmetik ürünlerine yoğun harcama yapmaktadır.
Aslında tüm alışveriş bağımlılarının ortak özellikleri duygusal boşluklarını doldurma ihtiyacı aramak, rutin yaşamdan uzaklaşma isteği duymak ve kendisiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmemek için alışverişe yönelmektedirler.
Alışveriş bağımlılığının yaygın görülen nedenleri;
*Düşük benlik saygısı.
*Sosyal statü beklentisi.
*Endişe, kaygı ve takıntılarla birlikte yaşanan olumsuz duyguları bastırma.
*Duygusal boşluk hissini bastırma.
*İnternet kullanımının artması.
*Zorlayıcı biriktirme davranışları.
*İndirimi kaçırma korkusu.
*Diğerleriyle rekabet hissi ( daha kalitelisini ya da daha fazlasını ucuza aldım hissi).
*Plansız satın alma eylemleri.
*Bazı psikolojik rahatsızlıklar (dürtü kontrol bozuklukları, depresyon ve kişilik bozuklukları vb.) şeklindedir.
Yukarıdaki gözlenen belirtiler kişiden kişiye değişime uğramakla beraber sık görülen alışveriş bağımlılığı nedenleridir. Tüm bunların yanı sıra aile yaşamı, sosyal çevrenin önemi, kredi kartı kullanımının teşviki ve gelişen pazarlama imkanları gibi diğer faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
Alışveriş bağımlılığı tedavi edilmesi gereken ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Alışverişe çıkmadan önce ihtiyaç planlamasının yapılması ve liste dışında bir şey alınmaması önerilir. Açlık, uykusuzluk ve yoğun olumsuz duygular içerisindeyken alışverişe çıkılmaması, alışverişlerin kredi kartı yerine nakit ödemelerle yapılması, telefona gelen indirim ve kampanya haberlerini okumamak ve ihtiyaç olmadığı halde beğenilen bir ürünü satın almadan önce bir süre ertelemek gibi davranışlar alışveriş bağımlılarının bireysel olarak yapabilecekleri arasındadır. Tüm bunlara rağmen kişi, satın alma davranışını kontrol etmekte güçlük yaşamaya devam ediyorsa psikolojik destek alınması önerilir. Tedavide, alışveriş bağımlılığına sebep olan nedenlerin araştırılması, farkındalığın artırılması ve kişinin iyi oluş halini destekleyecek başka aktivitelere yönelmesi desteklenir.
Psikoterapiyle beraber hekimin uygun gördüğü vakalarda ilaç desteğiyle birlikte devam edilebilir.
Psikolog Funda Buharalı.
Antalya Psikiyatri Merkezi, Antalya Psikoterapi Merkezi.