Erteleme Hastalığı Nedir
Literatürde “procrastination” olarak geçen erteleme hastalığı, kişinin yetiştirmesi gereken işleri ertelemesi ya da yapmaktan kaçınmasıdır.
Zaman zaman her bireyde olduğu gibi yapmanız gereken işleri ötelediğiniz ya da o işe başlamadan önce son bir kez daha başka bir şeyle meşgul olduğunuz anlar vardır. Sınavların son zamanına kadar ders çalışmayı ertelemek, son teslim zamanına kadar projelerin yapılmaması, odanızın bir türlü toparlanmaması, faturaların ödemesinin gecikmesi, okumanız gereken kitapların okunmaması vb. gibi sonuç ne olursa olsun davranışların patolojik düzeyde ertelenmesidir. Yetiştirmeniz gereken işleri sürekli bahaneler üreterek öteliyor ve ağırdan alarak bir türlü işin başına geçip tamamlayamıyorsanız, yani bilerek ve isteyerek sorumlu olduğunuz işlerden kaçınma davranışı gösteriyorsanız erteleme hastalığından söz edebiliriz.
Günümüz toplumunda yaygın olarak görülen erteleme hastalığı bireyin günlük işlerini aksatmasının yanı sıra sosyal ilişkilerine de olumsuz etkiler yaratan psikolojik bir durumdur. İşlerini zamanında yapmak yerine erteledikleri için işin tamamlanması gereken zaman yaklaştıkça öfke, kaygı ve stres problemleri de artar. Bunun yanı sıra depresif belirtiler göstermek, depresyona girmek, yoğun kaygı duymak ve fizyolojik rahatsızlıklar da erteleme hastalığı olan bireylerde görülebilir. İşlerin birikmesinin sonucu olarak stres ve kaygı düzeyinin artmasıyla beraber suçluluk, yetersizlik, umutsuzluk ve özgüven problemlerinin yaşanması da kaçınılmazdır. Sürekli erteleyen hatta ertelediği için stres ve sıkıntıya giren buna rağmen bu davranışı halen devam ettiren bireylerde bu durum kronik ertelemeye dönüşmektedir. Toplumumuzda her yaş ve cinsiyetten bireylerde erteleme eğilimi görülmektedir.
Erteleme hastalığında bireyin hem kişilik özelliği hem de duruma göre erteleme bileşenleri ele alınır. Çoğunlukla kendini yetersiz hisseden, üşengeç, plansız hareket eden, zaman yönetimini iyi kullanamayan ve yapacağı işle ilgili yeterli donanıma sahip olmayan kişiler erteleme davranışı göstermeye daha yatkındır. Ayrıca mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip olmak, başarısız olmaktan korkmak ve kendisine yönelik yüksek beklentiler içerisinde olması da erteleme hastalığı olan kişilerin özellikleri arasındadır. Aynı zamanda erteleme eğilimi gösteren bireyler dürtüseldir. Sorumlu oldukları işlerden çabuk sıkılan, önemli veya önemsiz işleri zamanında yapmayan ve anlık duygularına göre hareket ettikleri için de öz kontrolleri zayıftır. Kişinin hayatının bazı dönemlerinde belirli durumlarda sergilediği erteleme davranışı ise duruma göre erteleme yani durumsal erteleme olarak nitelendirilir. Örneğin; bir öğrencinin sınavdan bir gün öncesine kadar ders çalışmaması ve sürekli çalışmasını ertelemesi gibi.
Ertelemenin başlıca sebepleri ise şöyledir:
- Mükemmeliyetçilik: Kişinin yapması gereken işleri hatasız ve tam yapmak istemesinden kaynaklanan, en önemli erteleme sebeplerinden biridir.
- Çocukluk döneminde otoriter ve baskıcı ebeveynler tarafından yetiştirilmek: Otoriter anne ve baba tarafından yetiştirilen çocuklar ebeveynlerini memnun edebilmek için kendi iç dünyalarını keşfedemezler ve yetişkinlik dönemlerinde de bilinçdışı bir tepki olarak erteleme davranışı gösterebilirler. Aslında ebeveynlerin otoriter tutumlarının altında yatan beklenti ise mükemmeliyetçiliktir. Bu da kişinin, her işe başlamadan önce zihninde ebeveyninin eleştirel düşüncesinin içselleştirilmesi sonucu erteleme davranışına dönüşmektedir.
- Motivasyon eksikliği: Kişinin yeterli düzeyde iç ve dış motivasyon kaynaklarına sahip olmamasıdır.
- Zamanı iyi yönetememek: Zaman yönetimi konusunda yetersizlik de kişiyi ertelemeye sürükleyen başlıca sebeplerdendir.
- Başarısız olmaktan korkmak ve kaygılanmak: Özellikle başarısızlık şeması, kişinin işe başlamadan direkt ertelemesine neden olur. Buradaki inanç ise “zaten başaramam” düşüncesidir.
- Yetersiz bilgiye sahip olmak: Sorumlu olunan iş ya da görevlerde yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmamak da kişiyi ertelemeye iten davranışlar arasındadır.
- Kişiye uygun olmayan iş ve görev yükümlülükleri: Kişinin sorumlu olduğu iş ya da görevler kendisini rahatsız eden, oyalayıcı veya caydırıcı etkiye sahip olması da ertelemesine sebep olur.
Erteleme İle Baş Etme Yöntemleri:
- Önce kendinizi tanımaya ve anlamaya çalışın. Neleri erteliyorsunuz? Neleri ertelemiyorsunuz? Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar doğrultusunda ertelediğiniz ya da ertelemediğiniz işleri karşılaştırma yapabilme ve değerlendirme imkanınız olacaktır.
- Ertelediğiniz işleri neden ertelediğinizi not alın. Gerçekten erteleme nedenleriniz engel mi yoksa bir mazeret mi?
- İşe başlamadan önce dikkatinizi dağıtan şeyleri uzaklaştırmaya özen gösterin.
- Her şeyi aynı anda yapmaktan kaçının. İşe başlamaya karar verdikten sonra önem sırasını belirlemeniz yararlı olacaktır. İşlerinizi önem ve aciliyet sırasına göre küçük parçalar halinde tamamlamayı deneyin. Böylece başardığınız zaman yaşayacağınız güzel ve olumlu duygular sizi bir sonraki işiniz için motive edecektir.
- Yapacağınız işi düşündüğünüz anda bedeninizdeki değişimleri gözlemleyin. Vücudunuzda gerginlik ve rahatsızlık varsa önce rahatlamaya odaklanın. Nefes egzersizleri yapabilirsiniz.
- Tamamladığınız işler doğrultusunda kendinizi takdir ve ödüllendirmeye özen gösterin. B-Başlayamadığınız ve size zor gelen işlerde kendinizi suçlamak ve kızmak yerine bu durumun sizin için gerçekten zor olduğunu kabul edin, içinizdeki gücün farkına varabilmek ve bunu yapabilecek güce sahip olduğunuzu kendinize hatırlatabilmek üzere olumlu telkinler vermeye çalışın.
- Gün içerisinde kendinizi verimli hissettiğiniz saatler diliminde işinize odaklanın.
- Yapamayacağınızı düşündüğünüz işler karşısında hayır demekten çekinmeyin.
- Pomodoro tekniğini kullanabilirsiniz. 25 dakika çalışma, 5 dakika mola. Bu teknik verimliliğinizi ve motivasyonunuzu arttırmanıza yardımcı olur.
- Her günün ardından hedeflerinizi ve yaptıklarınızı not edin. Gün sonunda tamamladığınız işleri gördükçe motivasyonunuz artacak ve yaptığınız işten keyif almaya başlayacaksınız.
Son olarak; geçmişte bir takım ertelediğiniz ya da hala da ertelemeye devam ettiğiniz sorumluluklarınızın olduğu anlar olmuştur ya da oluyordur. Şu andan itibaren kendinize kızarak ya da öfkelenerek yeni bir erteleme yaratmaya izin vermeyin. Erteleme davranışının üstesinden gelebilmek için önce bu hastalığı kabul edebilmek ve ardından korkularınızla yüzleşmeniz gereklidir. Unutmayın kendiniz için yapacağınız en önemli şey bir işe başlayabilmek, yani harekete geçmektir. Bir işe başlayabilmek, harekete geçmek çok önemli ve kıymetlidir. Bu sizin hem kendinize olan inancınızı hem de motivasyonunuzu arttıracaktır. Sadece düşünerek ya da bulunduğunuz durumdan yakınarak erteleme hastalığıyla baş edemezsiniz. Eğer hala harekete geçmekte güçlük çekiyorsanız, erteleme davranışınız devam ediyorsa ve bu durum günlük rutininizi aksatıyorsa bir psikolog ya da psikiyatristten destek alabilirsiniz.
Psikolog Funda Buharalı.