Evlilik, Aile ve Çift Terapileri
Evlilik, aile ve çift terapilerinde, ülkemizde ve dünyada genel sistem teorisi yaklaşımı sıklıkla tercih edilmektedir.
Burada temel özellik, tek tek bireyleri ya da onların kümülatif toplamları yerine, bireylerin toplum ve aile içindeki tüm ilişki ve davranış kalıplarını topyekûn ele almaktır.
Aile ve toplumsal sistemi oluşturan bireylerin arasındaki ilişkilerin anlaşılması ve bu ilişki kalıplarının değiştirilip düzenlenmesi, psikoterapinin temelini oluşturmaktadır.
Bireyin özerklik sınırı, hem bireysel otonomisi hem de parçası olduğu aile ve toplumun otokontrolü ile çizilmektedir. Sistemin odak noktası, sistemin bireysel parçalarından çok, bunların arasındaki ilişkilere dayanmaktadır.
Evlilik, aile ve çift terapilerinde, her bireyi tek tek inceleyip, yorumlamak yerine, bireyler arasındaki transaksiyonel süreçler değerlendirilir. Psikoterapideki hedefimiz danışanlara, aile bireylerinin veya çiftlerin (eşlerin) birbirleriyle olan ilişki kalıplarının, bireyin davranışından daha önemli olduğunu göstermektir. Ana prensip çiftlerden birisinin tutum ve davranışının, eşinde yarattığı olumsuzluğu pekiştirmek değil, karşılıklı muzdarip olma ve mağduriyet algısını göstermektedir. Doğru-yanlış, iyi-kötü, haklı-haksız, ahlaki-ahlaksız gibi somut ayrımlar yerine, var olan ve süregelen gerçekliği değerlendirmek gerekmektedir.
Bir ilişkiye kavramsal olarak bakarsak;
1- İlişki anlık belirlenir, zamansal tanımlanır.
2- İlişkide çizgisel değil, sirküler nedensellik vardır.
3- İlişkinin değerlendirilmesinde, şu andalık öne çıkmalıdır. Gıyabında yapılan değerlendirmede objektiflik kaybolup, kurgu ve yorumlar devreye girer.
4- İlişki şekillendiği kalıp dahilinde değerlendirilmelidir.
5- Kişilerin ilişki öncesi, sonrası ve ilişki sırasında aldıkları ve karşı tarafa atfettikleri pozisyon değerlendirilmelidir.
6- Eşlerin pozisyon tayinlerinin, eylemsel rolleri göz önüne alınmalıdır.
Bir davranışı anlamak, o davranışın kendi içindeki sözel ve sözel olmayan mesajlarının alınabilmesine bağlıdır.
Eşler arasında karşılıklı kabul edilebilir şekilde, birbirine paralel, eş zamanlı ve rahatsızlık vermeyecek şekilde bir cinsel ilişki yoksunluğu birçok sorunun altında yatabilmektedir. Cinsel ilişki sıklığı ve profili terapide özellikle göz önüne alınmalıdır. Bazen yılda birkaç kez cinsel ilişkide bulunmak iki tarafında tamamen normali olabildiği gibi, çoğu zaman altta derin patolojiler de yatabilmektedir. İlişkide iyi hissedebilmek kadar cinsellikte de iyi hissedebilmek önemlidir. Cinsel sorunlar hiçbir zaman halı altına süpürülmemelidir.
Yapısal aile terapilerinde normal aile fonksiyonu; sınırların belirli, sağlam ve net çizgilerle çizildiği, sağlıklı bir hiyerarşik düzenin işlediği, esneklik ve otonomiye değer verilen, sistem korunurken dışsal isteklere ve içsel değişimlere ayak uydurulup, özen gösterildiği bir yapı olarak ele alınır.
Aile sistemleri teorisinde ise kişinin farkındalık düzeyi, anksiyete düzeyi ve anksiyete ile baş etmede kullandığı mekanizmalar baz alınarak, kişinin ilişkiler sistemi ve kişilerin sistem içindeki pozisyon ve işlevselliklerine göre psikoterapötik yaklaşımda bulunulur.
Sistemik-stratejik aile ve eş terapi yaklaşımında ise ilişki kalıbı içine eylem olarak yansıyan disfonksiyonel semptom temel alınmaktadır. Amaç yalnızca mevcut problemi çözmektir.
Sembolik-eksperiyantal-hümanistik aile terapilerinde ise ailenin davranış kalıpları ve spesifik bireysel çatışmaları temel alınarak aile ile yoğun interaksiyona girilip, ailenin değişimine yardımcı olunur. Burada hedefimiz birey, çift ve ailenin doğrudan ve hemen paylaşılan deneyimler yoluyla eğitim, değişim ve olgunlaşmasını sağlamaktır.
Ayrıca bilişsel davranışçı ve dinamik psikanalitik yaklaşımlar da, evlilik, aile ve eş terapilerinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Vakaya uygun hangi yöntemi tercih edersek edelim, hedefimiz toplumun çekirdeğini oluşturan aile yapısını sağlam ve sarsılmaz temellere oturtmaktır. Partneriyle uyum içinde huzur ve mutluluğu yakalayan bireylerden oluşan toplumlar da, bireylerin sinerjisiyle hızla ilerleyecektir.
Aile, evlilik, eş ve çiftler arası sorunlarınızda problemler kronikleşmeden, uygun psikoterapötik yaklaşımlarla ve profesyonel ekibimizle yanınızdayız.
Unutmayın ki; "terapi de, terapistiniz ve sizin terapiye yaklaşımınız kadardır."