Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bağımlı kişilik bozukluğu nedir, tanı kriterleri nelerdir, kimlerde görülür?
Kişilik bozuklukları 3 ayrı küme içinde sınıflandırılır.
A kümesi : Paranoid, Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozukluklarıdır.
B kümesi : Antisosyal, Borderline, Histrionik ve Narsistik Kişilik Bozukluklarıdır.
C kümesi : Çekingen, Bağımlı ve Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluklarıdır.
Kişilik bozuklukları ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde başlayan, kişinin işlevselliğini etkileyen zihinsel bir bozukluktur. Bağımlı kişilik bozukluğu C kümesinde korkulu ve kaygılı kişilik bozukluklarının içinde yer alır. Bağımlı kişilik bozukluğunun en belirgin özelliği; başkalarının onayına aşırı ihtiyaç duyma, aşırı bağımlılık ve karar vermekten kaçınmadır.
Bağımlı kişilik bozukluğundan muzdarip olan kişi, yakınındakilere aşırı güvenme eğilimindedir. Çevresindeki bir kişiyi aşırı düzeyde sahiplenir ve onu memnun edebilmek için çok çaba sarf eder. Hatta o kişiyi rahatsız edebilecek boyutta yapışkan davranışlar sergileyebilir. Yetersizlik hissi mevcuttur. Özgüveni düşüktür. Sorumluluk almaktan kaçınma eğilimindedir. Genelde içedönük kişilik yapısına sahiptir. Eleştiriye ve reddedilme durumuna karşı hassastır. Çok az kişiyle sosyal etkileşime girmeyi tercih eder. Yakın bir ilişkisi sonlanırsa eğer, yerine hemen birisini bulma eğilimine girer. Herhangi bir sebep olmaksızın diğerlerinin onu terk etmesinden aşırı derecede korku duyar. Ayrılma korkusunu yoğun yaşar. Diğer insanların kendinden daha başarılı ve becerikli olduğunu düşünür. Kendi başarılarını görmezden gelir. Basit kararları vermekte bile güçlük çeker. Çünkü sürekli etraftan bir onay alma ihtiyacı içindedir. Bu kişilik bozukluğu, kişinin kendi bağımsızlığını kazanmasını engeller. Başkalarının beklentilerini karşılayabilmek adına kendi kişisel ihtiyaçlarını rahatlıkla göz ardı edebilir. Böylece hem bağımlı hem de aşırı itaatkar davranışlar gösterebilir. Örneğin; hoşuna gitmeyen bir işi bile reddedilme korkusundan ötürü yapabilir. Hatta kendine uygulanan cinsel ya da duygusal istismara karşı ses çıkarmama ve bu durumu göz ardı etme eğiliminde bulunabilir.
İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık birbirine sık karıştırılan iki kavramdır. Bağlılık; kişinin karşısındakine isteklerini ve sorunlarını rahatlıkla dile getirebildiği sağlıklı bir ilişki sunar. Bağımlılıkta ise, terk edilme korkusu ağır bastığı için kişinin duygularını bastırdığı sağlıksız bir örüntü oluşturur. İlişkide bağımlı olma hali patolojiktir ve işlevsellikte sorunlara yol açar. Kişinin çevresiyle sağlıklı iletişim kurmasını olumsuz yönde etkiler. Depresyon, anksiyete ve uyum bozuklukları gibi diğer psikolojik rahatsızlıklarda bağımlı kişilik bozukluğuyla birlikte sık gözlenir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedenleri:
Ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkinin niteliği, bağımlı kişilik bozukluğu gelişmesindeki en önemli nedenler arasındadır. Yapılan araştırmalara göre, duyguların bastırılması, özerk davranışların cezalandırılması, eleştirel ebeveyn yaklaşımı ve duygusal açıdan soğukluk bağımlılığın gelişmesine neden olmaktadır. Özellikle aşırı korumacı veya otoriter ebeveynlerin çocuklarına olan tutumları, bağımlı kişilik bozukluğunun oluşmasını önemli ölçüde etkiler. Aile bireylerinden birinde psikolojik bozukluk öyküsü olan kişilerin, bu rahatsızlığa genetik olarak yatkın olma ihtimalini artırır. Bunun yanı sıra kültürel etkiler ve geleneklere bağlılık durumu da bağımlı kişilik bozukluğuna yol açabilir. Çocukluk döneminde istismara maruz kalmak ve çocukluk travmaları bağımlı kişilik bozukluğuna neden olan önemli durumlardır.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Belirtileri:
*Terk edilme korkusu.
*Yalnız kalma korkusu.
*Karar vermekte güçlük çekmek.
*Başkalarının onayına ihtiyaç duymak.
*Başkalarına karşı itaatkar davranışlar sergilemek.
*Çaresizlik.
*Sosyal ilişkilerde zayıflık.
*Kişisel hedeflerde zorluk yaşamak.
*Eleştiriye karşı aşırı duyarlı olmak.
*Pasif davranışlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri:
Aşağıdakilerden en az beşi ile belirli; boyun eğici ve ayrılma korkularına yol açan ilgilenilme gereksinimi ile giden yaygın örüntü;
*Başkalarından yeterince destek almadan basit kararlarını vermekte güçlük çeker.
*Kendisinin yerine başkasının sorumluluk almasına ihtiyaç duyar.
*Diğerlerinden kabul görmeme korkusu nedeniyle aynı görüşte olmadığını söylemekte güçlük çeker.
*Tek başına bir iş yapmakta zorlanır.
*Başkalarının desteğini alabilmek için hoşlanmadığı şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gidebilir.
*Yalnız kaldığında kendine bakamayacağı korkusu yüzünden kendini çaresiz hisseder.
*Yakın bir ilişkisi bittiğinde kendine destek kaynağı olarak yeni bir ilişki arayışına girer.
*Kendi kendine bakmaya bırakılma korkusuyla gerçekçi olmayacak şekilde yoğun kaygı yaşar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğunda Tedavi:
Bağımlı kişilik bozukluğu tedavisinde psikoterapi uygulanır. Kişinin ihtiyaçlarına uygun tedavi planı düzenlenir. Psikoterapinin ana hedefleri bireyin düşünce kalıplarını ve bağımlılık örüntüsünü anlamasını sağlamaktır. Bireyin bağımsızlığını güçlendirmeye ve özgüveninin artmasına yönelik seans içinde çalışmalar yapılır. Terapiyle birlikte kişinin çevresiyle olan iletişimi olumlu yönde gelişir. Baş edebilme becerileri artar. Grup terapisi ve sosyal beceri eğitimleri tedaviyi olumlu yönde etkiler. Bağımlı kişilik bozukluklarından muzdarip olan kişide genellikle depresyon ve anksiyete bozuklukları sık görülür. Bu hastalıkların tedavisi için terapiye ek olarak hekimin gerek duyduğu vakalarda ilaç desteği de sağlanır.
Psikolog Funda Buharalı.
Antalya Psikiyatrist, Antalya Psikolog, Psikoterapi Merkezi Antalya.