Kadın ve Erkek Dünyasının Özellikleri
Kadın ve erkek ilişkileri Adem ve Havva'dan beri konuşulan, her kültür ve toplumda en gizemli, en çok tartışılan, merak uyandıran hassas konulardır.
Yakın zamanların en çok satan kitaplarından olan John Gray'in "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten" kitabı iki cinsin farklılıkları konusunda dikkatleri bir kez daha üzerinde toplamıştır.
Psikiyatrist ve psikoterapist olarak kadın ve erkeğin birçok bilişsel ve duygulanımsal farklılıklarının bilincinde olmakla birlikte, kadın ve erkeği birbirinin zıddı ve rakibi olarak değil, birbirlerini tamamlayıcı varlıklar olarak görüp, değerlendiriyoruz.
Özünde tüm insanlar hatta hayvanlar bile sevgi, şefkat, güzel konuşma, iyi davranma, iyi iletişim, anlaşıldığını anlama ve dokunmanın getirdiği sıcaklıktan etkilenmektedir. Yüreğini karşısındakine samimiyetle açan ve etkileşim yollarını kapatmayan iki insanın anlaşamamaları mümkün değildir.
Bilimsel çalışmalar kadın ve erkeğin fizyolojik, biyolojik ve fiziksel farklarını net olarak göstermektedir.
-Erkekler kadınlara göre daha güçlü, vücut yapıları gelişkin ve kemik kütleleri fazladır.
-Kadınların kalp ve solunum hızı erkeklerden fazladır.
-Erkeklerin beyin ağırlığı daha fazla olmakla birlikte, beyin hacmi kadınlarda daha fazladır.
-Kadınlar erkeklere göre sağ ve sol beyinlerini daha kombine olarak kullanabilirler ve erkeklerden daha kompleks düşünebilirler.
-Konuşma yaşı kızlarda daha erkendir ve daha dilli olurlar.
-Kızların ergenliğe girişi erkeklere göre daha erken olur.
-Erkekler agresif, saldırgan ve kavgacı iken, kadınlar sessiz ve sakin olup, şiddetten uzak dururlar.
-Genel olarak dini inançlar kadınlarda daha yoğundur.
-Erkekler olaylara soğukkanlı yaklaşırken, kadınlar panik halinde, sezgisel ve aceleci davranırlar.
-Kadınların sır tutması erkeklere göre daha zordur.
-Eğitim hayatı boyunca kendini ifade edebilme yeteneği kızlarda erkeklere göre çok daha fazladır.
-Erkekler somut düşünüp, sonuca odaklanırken, kadınlar sorunlara duygusal boyutta yaklaşırlar.
-Kadınlar erkeğin içindeki cesarete, erkekler ise kadındaki incelik ve cazibeye yönelirler.
-Erkekler kadınları zekalarıyla, kadınlar erkekleri kalpleriyle etkiler.
-Erkekler kucaklamak, korumak, kollamak, kadınlar ise kucaklanmak, korunup, kollanmak ister.
-Erkekler başarıya ve güce odaklıdır. Kendilerini güçsüz ve başarısız hissettiklerinde mutsuz olur, depresyona girerler.
-Kadınlar ilişki, iletişim, anlama ve anlaşılma gibi duygusal yönlerle mutlu olurlar.
-Erkeklerde bağımsızlık, kendi hayatını kendi çizme ve bireysellik ağır basarken, kadınlarda paylaşım ve bir topluluğa aidiyet özelliği vardır.
-Erkekler dünyası yarış ve başarıya odaklıdır. Birbirleriyle güç yarıştırmayı severler. Futbol fanatikliği saldırganlık dürtüleri ve başarı arzusunu ikincil yöntemlerle tatmin etmekten gelmektedir.
-Kadınlar problemin çözümünden ziyade problemin kendisiyle ilgilenirken, erkekler direkt sorunun çözümüne odaklıdır. Erkekler için sorunun çözümü güçlülüklerinin bir göstergesi ve ilişkiye bağlılık ve sorumluluklarının bir görevidir. Sorunun nasıl çözüldüğünün önemi olmayıp, netice önemlidir ve bu onlar için bir gurur vesilesidir.
-Kadınlar düşünme sürecinde konuyla ilgi ve ilgisiz gibi görünen farklı noktalara geniş bir bakış açısıyla bakar, erkekler ise salt problem veya düşünceye odaklanır. Kendilerini problem dışında tutarak karmaşıklığı en aza indirmeye çalışırlar.
-Özellikle duygusal içerikli anıların hatırlanma özelliği kadınlarda daha fazladır. Erkek hafızası olayları bütün olarak hatırlayamaz. Öncelikle tek tek parçaları hatırlayıp birleştirmeye çalışır. Bu özellilik hafıza merkezi hipokampusun, testosteron, östrojen ve propesteron seviyelerinden etkilenmesine bağlıdır.
-Kadınların otonomik ve sempatik sistem eşikleri düşük olup korku ve tehlikelere daha yoğun tepki verirler.
-Testosteron seviyesinin yüksek olduğu erkek ve kadınlar daha agresif olurlar. Testosteron yüksekliği duygusal ve empatik küntlük verebilir.
-Kadınlar onaylanma ihtiyacında olup, tüm duygu ve kişisel özellikleriyle iletişimde bulunurken, erkekler kendilerini dışa vurmazlar.
-Kadınlar erişkinlik dönemlerinde bir iki hemcinsiyle sırdaş olup, yakın ilişkiler kurmayı tercih ederken, erkekler çok yakın sırdaş ilişkilerden ziyade daha kalabalık bir grupta daha yüzeysel arkadaşlıkları tercih ederler.
Yukarıda bazı temel özelliklerini söylediğimiz farklar kadın ve erkeğin doğasında bulunmakla birlikte tamamen genelleme yapmak gerçekçi olmaz.
Hangi kişilik özelliğinde ve hangi cinsten olursak olalım tüm insanların ortak duyarlılığı işitilmek ve anlaşılmaktır. Bireylerin karşısındakinin kendi gibi düşünüp, hissedip, davranmasını beklemek en büyük yanılgılarıdır. Her iki cinste kendi yapılarını ve özelliklerini bilmeli, karşı cinsle farklılıklarını kabullenmeli ve birbirlerini kendilerine uymaya zorlamadan, ortak noktalarda birleşerek yaşamayı öğrenmelidirler.
Önemli olan, esnek toplarda olduğu gibi kendi rengini ve dokusunu koruyarak en geniş yüzeyde diğeriyle derin yakınlığı kurabilmek ve ortak paydayı yakalamaktır.
Erkek ve kadın ruhunu anlamak erkek ve kadının düşünce yapısını anlamaktan geçmektedir.