Panik Atak Nedir, Nasıl Tedavi Edilir
Panik atak ve panik bozukluğu için anksiyete bozukluklarının en tipik örneği ve temelini oluşturan bir sorundur diyebiliriz.
Panik bozukluk ve agorafobi birlikteliği ise psikiyatrik açıdan bilinen en yaygın durumlardandır. Panik bozukluğu bulunan bireylerde agorafobi sıklığı 20 kat artmaktadır.
Panik atak ve panik bozukluğuna ait bazı özellikleri şöyle özetleyebiliriz.
- Panik atak, panik bozukluğu ve agorafobi panik bozukluğu birlikteliği eğitim süreciyle ters orantılıdır.
- Zorlantı yaratan çetin, stresli yaşam olayları panik bozukluğu gelişimini tetikler.
- Evlilerde, birlikte yaşayanlarda, çalışanlarda panik bozukluğu daha seyrektir.
- Şehir yaşamı ve kentleşmenin getirdiği stres panik atak ve panik bozukluğu gelişme riskini arttırmaktadır.
- Panik atak, panik bozukluğu ve agorafobi kadınlarda daha sık görülmekle birlikte hastalık süresi erkeklerde daha uzundur.
- Panik bozukluğu en fazla 15-24 yaş aralığında ortaya çıkar. Kadın hastalar ise sıklıkla 35-44 yaş aralığındadır.
- İlk panik atağı sıklıkla cadde, alışveriş merkezi, toplu ulaşım aracı, kalabalık çarşı gibi ev dışı bir ortamda ortaya çıkar.
- Çoğu hastada ilk ataktan ortalama 3 ay önce yoğun bir stres, çalkantılı bir dönem söz konusudur.
- Çocukluk döneminde yaşanan ebeveyn ölümü, ebeveynlerin boşanması ya da ebeveynlerden uzun süre ayrı kalma ve cinsel ya da fiziksel istismara uğrama panik atak, agorafobi ve panik bozukluğu gelişmesini tetikleyen önemli faktörlerdendir.
- Aşırı koruyucu, otoriter, sert ve kuralcı aile çocuklarında risk yüksektir.
- Çocukluk dönemindeki anksiyete ile erişkin yaşamdaki panik bozukluğu paralellik gösterir.
- Bağımlı kişilik özellikleri ile sınır ve çekingen kişilik özellikleri olanlarda agorafobi, panik atak ve panik bozukluğu görülme oranı daha yüksektir.
- Panik bozukluğu bulunanlar alkol kötüye kullanımı açısından risklidir.
- Panik atak geçirmiş ya da panik bozukluğu bulunan bir kişinin yaşamının bir döneminde depresyon geçirme oranı % 35-90 arasındadır.
Panik atağı nedir?
Uyku dahil günün herhangi bir saatinde, yer ve mekan belli olmaksızın aniden başlayan yoğun kaygı ve korku nöbetine, bedensel ve psikolojik belirtilerin de eşlik ettiği klinik tablo panik atak adını alır.
Panik atağının bedensel belirtileri şunlardır: Çarpıntı, kalpte tekleme hissi, kalp atımlarının kişi tarafından belirgin biçimde hissedilmesi, göğüste daralma, göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile giden solunum sıkıntısı, baş dönmesi, baş ve vücutta uyuşma ve karıncalaşma, terleme, bulantı, karında şişlik hissi, tuvalete gitme ihtiyacı, esneme, sıcak basması gibi belirtiler panik atağının bedensel belirtileridir.
Panik atağı belirtilerinin psikolojik olanları ise şunlardır: Baş dönmesi, denge hissini yitirme, bayılacak gibi olma, gerçek dışlık hissine kapılma, ruhun bedenden ayrılma hissi, ölüm korkusu, delirme hissi, kontrolünü yitirme korkusu.
Panik atağı belirtileri aniden ortaya çıkar, 10 dakika içinde doruk noktaya ulaşır ve hızla düzelir. Hastaneye ulaşıldığında çoğu kez belirtilerden eser kalmamıştır. Ancak fenalık hissi ve endişe saatlerce sürebilir.
Panik bozukluğunda panik atakları herhangi bir durumsal tetikleyiciye bağlı değildir. Nerede, ne zaman gelişeceği bilinmez.
Sosyal fobi ve özgül fobilerde ise durumsal panik atağı mevcuttur. Tetikleyici durum ile karşılaşma ya da karşılaşma olasılığı panik atak tablosuna neden olur.
Panik ataklar uyku sırasında da gelebilir. Panik bozukluğu olgularının %40’ ında görülen bu durumda, genellikle uykunun ilk 1/3’ lük döneminde hasta nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı tablosuyla uyanır.
Yineleyici panik ataklar ve ataklar arasında belirli tutum ve anksiyete belirtileri ile seyreden kronik gidişli anksiyete bozukluğu ise psikiyatri literatüründe panik bozukluğu olarak tanımlanır.
Panik bozuklukta panik atak sıklığı çok değişken olup, her gün atak geçiren hastalar olabileceği gibi ayarca süren ataksız dönemler de olabilir. İlk başlarda hastalar ataklar arası dönemlerde rahatlarken, zaman içinde gerginlik ve kaygı düzeyleri artar, beklenti anksiyetesi gelişir. Beklenti anksiyetesi nedeniyle bireyin panik atak eşiği düşer, yeni ataklar daha kolay gelişir.
Panik bozukluğuna % 30-75 oranında agorafobi de eşlik eder. Agorafobi ilk panik atağı takiben günler ya da birkaç yıla kadar değişebilen bir sürede ortaya çıkabilir. Agorafobikler evde tek başına kalmak, tek başına dışarı çıkmak, asansör, metro, sinema, tiyatro gibi kapalı mekanlara girmek, kalabalık ortamlarda bulunmaktan şiddetle kaçınırlar.
Panik bozukluğunda ailesel risk % 4-20 arasında değişir. Panik atağın 20 yaş altında başladığı olguların akrabalarında panik atak ve panik bozukluk gelişme riski daha yüksektir.
Panik bozukluğu ile ilgili psikiyatrik araştırmalarda panik atak hastalarında serotonin ve serotonin reseptörlerine karşı antikor geliştiği görülmüştür. Bundan dolayı panik atak tedavisinde seçici serotonin geri alımı engelleyicisi antidepresanlar kullanılır.
Yüksek dozda kafein alımı (çay, kahve, kola, enerji içecekleri gibi ), damar içi sodyum laktat verilmesi ve karbondioksit solunması panik bozukluğu olan hastalarda panik atak gelişimine neden olur.
Panik atak nedeniyle hastaneye başvuran bir kişiye ayrıntılı bir fizik muayene, ayrıntılı bir hastalık öyküsü ve ayrıntılı bir kan testi mutlaka yapılmalıdır. Akut miyokard infarktüsü, pulmoner emboli, geçici iskemik atak, paroksismal atrial taşikardi, hipoglisemi gibi organik acil hastalıklar mutlaka ekarte edilmelidir. Organik bir sebep bulunamadığında hasta bir an önce psikiyatriye yönlendirilmeli, hastanın klinikler arasında gereksiz yere dolaşarak, zaman kaybı ile maddi ve manevi kayıplar yaşamasına neden olunmamalıdır. Bu çok hasta acil servisler ile kardiyoloji, nöroloji, dahiliye, göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz klinikleri arasında boşa zaman geçirmekte, tedavi gecikmektedir.
Panik bozukluğu tedavisi:
Panik bozukluğu tedavisinde ve panik atakların kontrol altına alınmasında benzodiazepinler ve antidepresanlar olmak üzere başlıca iki temel ilaç grubu kullanılır. Antidepresanlardan seçici serotonin geri alım engelleyici (SSRI) ilaçlar panik bozukluğu tedavisinde en seçkin ilaç grubudur.
Gebelik ve emzirme döneminde panik bozukluğu tedavisinde ilaçlar yakın psikiyatri takibinde kullanılmalı, uygun ilaç seçimine dikkat edilmeli ya da ilaç dışı yöntemler kullanılmalıdır. Panik bozukluk çoğu kez doğum sonrası dönemde aktivasyon gösterir.
Panik bozukluğu tedavisinde psikoterapötik yöntemler tüm tedavilerden daha etkidir. Davranışçı, bilişsel- davranışçı terapiler ile psikodinamik yaklaşımlar panik atak tedavisinin temelini oluşturur.
Bilişsel davranışçı terapide panik atak tedavisine yönelik bireyin yanlış yorum ve otomatik düşüncelerini tanımlaması sağlanır. Bilişsel çarpıtmaların değerlendirilerek düzeltilmesine gidilir. Panik, anksiyete ve anksiyete belirtilerinin doğası ile ilgili eğitim tedavinin bir parçasıdır.
Panik atak tedavisinde hızlı solumanın (hiperventilasyon) fizyolojik etkilerini yok etmeye yönelik solunum eğitimi, nefes terapileri de çok önemlidir.
Bilişsel terapi ile bedensel duyumlara ilişkin yanlış yorumlar düzeltilirken, aşamalı üstüne gitme alıştırmaları ile kaçınma davranışı azaltılır.
Gevşeme teknikleri, sosyal beceri eğitimi, sorun çözme becerileri kazandırılması ve aile terapisi de panik bozukluğu tedavisinde kullanılır.
Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezi, tüm psikiyatrik bozuklukları da olduğu gibi panik atak tedavisinde de bilişsel-davranışçı terapi, psikodinamik terapi, psikososyal eğitim, nefes terapisi, aile terapisi ve hipnoz-hipnoterapi ile en hızlı ve sağlıklı çözümlerle yanınızdadır.
Panik atak ve panik bozukluk tedavisinde Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimizi tercih edebilirsiniz.
Panik Atak Tedavisi Antalya.
Panik Bozukluk Tedavisi Antalya.
Psikiyatri Antalya, Antalya Psikoterapi.