Ön yargı

Ön yargı kelimesi TDK tarafından “bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve duruma dayanarak önceden edinilmiş olumlu ya da olumsuz yargı, kanı, peşin fikir “ olarak tanımlanır.

Diğer insanlara ya da gruplara karşı cinsiyet, dil, din, etnik köken ve meslek gibi bazı özelliklere dayanan hoşgörüsüz, haksız ve ayrımcı davranışlara denir. Zihinde önceden verilmiş kararlardır. Bir çeşit genellemedir. Bir duruma ya da bir kişiye karşı geliştirilen yanlılık mevcuttur. Aslında ön yargınız, bir şeyin yanında olduğunuz gibi diğer tarafın da karşısında olduğunuzu belirtmektedir. Bu yanlılık genellikle olumsuz tutumları ifade eder. Bu tutumlar gerekli bilgi edinmeden ya da herhangi bir inceleme yapmadan gelişir.

Çocukluk döneminden itibaren edinilen her bir fikir kişinin ön yargılarının temelini oluşturur. En önemli kültürel etkiler aileden öğrenilir. Yetiştirildiğiniz çevrede başta anne ve baba olmak üzere önyargılı olan insanlarla etkileşim halinde olmak ön yargıların oluşmasına zemin hazırlar. Çocuklar 3-4 yaşlarından itibaren çevresindeki farklılıkların farkına varmaya başlar. Çocuklarda bu yaşlardan itibaren önyargı oluşmaya başlar. Ancak yetişkinlerin, farklılıklara karşı sosyal tutum ve davranışları çocukların önyargı oluşturmasında büyük bir rol oynar. Çünkü çocuklar ebeveynlerinin davranışlarını gözler ve onları rol model alır. Arkadaş çevresi ve öğretmenler de ön yargıların oluşmasında etkilidir. Bunun yanı sıra kişisel yaşantılarınız ve deneyimleriniz sonucunda da ön yargılarınız oluşabilir. Eğitiminiz hayata bakışınızı şekillendirir. Daha çok geri kalmış ve gelişmekte olan toplumlarda ön yargı görülür. İnsanlar bilinçlenmeye başladıkça ve toplum geliştikçe ön yargılar azalır. Bu nedenle toplumsal faktörler önyargıların oluşmasında önemli bir rol oynar. Tarihsel geçmiş de toplumsal ön yargıların oluşmasında etkilidir. Özellikle farklı kültür gruplarına karşı oluşan duygu ve tutumlar geçmişten etkilenir.

Ön yargılar davranışa dönüşürse bu durum artık “ dışlama ya da ayrımcılık ” olur. Ön yargı bir tutumdur, dışlama ise bir davranış biçimidir. Her ön yargının davranış yönü vardır ama her zaman gösterilmez. Fakat dışlama yani ayrımcılık varsa ön yargı zaten var demektir. Ayrımcı davranışlar sıralaması karşı olmayı ifade etmeyle başlar akabinde uzak durma, ayrımcılık, fiziksel saldırı ve yok etme şeklinde en hafiften şiddetliye doğru gider.

Ön yargıların güçlenmesinde etkili olan bazı sebepler vardır. Bunlar kişiden kişiye değişim gösterdiği gibi, içinde bulunduğunuz şartlara göre de şekillenebilir. Ön yargıyı güçlendiren sebeplerden ilki, olayları veya durumları olması istendiği gibi algılamadır. Ön yargılara uyan bilgileri seçip, önyargılara ters gelen şeyleri algılamama gibi. Ne yazık ki bu durum ön yargıların güçlenmesinde etkilidir.

Bir diğeri üstünlük duygusudur. Bazı bireyler ön yargılarıyla diğerlerine karşı üstünlük hissederek güdülerini tatmin eder. Örneğin, ırkçılık gibi. Ön yargının güçlenmesindeki bir diğer sebep, engellenmenin yarattığı saldırganlık duygusudur. Bu engelleme davranışı sonucunda yaşanan duygusal gerilim asıl hedef yerine başka gruplara yansıtılarak gösterilir. Ve böylece ön yargıların güçlenmesine yol açar. Örneğin, 1. Dünya savaşından yeni çıkan Almanlar, sosyal ve ekonomik anlamda çok fazla sorun yaşamıştır. Hitler bu sorunların nedenini Yahudiler olduğunu öne sürmüştür. Çünkü o dönemde Yahudiler, bankalarda ve devlet dairelerinde büyük bir güce sahipti. Savaşın ardından başlayan sorunlarla beraber, Yahudilerin zenginleşmesi Hitlerin suçlamalarına yol açmıştır. Sonuç olarak asıl hedef yerine başka bir gruba yönelik saldırgan tutum sergileyerek Alman halkının Yahudilere olan ön yargılarının güçlenmesine yol açmıştır.

Bir diğer etken, sosyokültürel faktörlerdir. Sosyokültürel faktörler ön yargının oluşmasında etkilidir. Birey yaşadığı coğrafyadan ayrı düşünülemez o nedenle sosyokültürel faktörlerin ön yargıların üzerindeki etkisi büyüktür. Özellikle toplumsal ve siyasi güçlerce yapılan pekiştirmeler de ön yargıların güçlenmesine yol açar. Bazı ülkelerde belirli gruplara yönelik yapılan siyasal düzenlemeler ön yargıları biçimlendirmektedir. Bunun sonucunda belirli gruplar dışlanabilir, küçümsenebilir ve oluşan ön yargıların daha da güçlenmesine neden olabilir.

Ön yargı Özellikleri:

Ön yargı, insanı yalnızlaştırır. Sosyal ilişkilerinde bozulmalar yaşamasına yol açar. Düşünsel takıntılar yaratabilir. Kişinin yaşamında elde edebileceği imkanları kaçırmasına yol açabilir. İnsanları sınıflandırmaya neden olur. Aynı grup içindeki tüm bireylerin de aynı özelliklere sahip olduğu kabul edilir. Örneğin, farklı mezhep mensupları, farklı ülke vatandaşları ve cinsiyet farklılıkları hakkında olduğu gibi.

Ön yargıların toplumsal açıdan olumsuz özellikleri çok fazladır. Bu da toplumu gruplara ayrıştırmasıdır. İnsanlar arasında nefret ve düşmanlık duygularının oluşmasına zemin hazırlar. Çatışmalara yol açarak toplumun bütünlüğüne zarar verebilir. Oluşan tüm ön yargıların ortak özelliği ise ön yargı nesnesiyle ilgili kalıp yargıların da oluşmasıdır.

Kalıp yargı ise, ön yargıyı meydana getiren olumsuz inançlardır. Örneğin, pahalı olan ürün her zaman iyidir ya da erkekler ağlamaz düşüncesi gibi. Bunlar farkında olmadan sahip olunan ön yargılardır. Tüm toplumlarda ön yargı mevcuttur. İnsanlar diğerlerini değerlendirirken her zaman rasyonel davranamaz bu nedenle zaman zaman duygular, sempatiler veya antipatiler devreye girebilir.

Ön yargılardan Nasıl Kurtulabiliriz?

Öncelikle ön yargılarınızın varlığını kabul etmek önemli bir adımdır. Ön yargılarınızı azaltabilmek için farklılıklara karşı yargılamadan, olduğu gibi kabul edebilmek ön yargılarınızı azaltmaya yardımcı olacaktır.

Eğitim her konuda çok önemli olduğu gibi ön yargılarınızdan kurtulabilmek için de gereklidir. Çoğu zaman ön yargılarınız bilgi sahibi olmadığınız konulara, az şey bildiğiniz durumlara ya da gruplara karşıdır.

Ön yargılarınızdan kurtulabilmek için araştırmalar yapmaya, kitap okumaya ağırlık verebilirsiniz.

Statü gözetmeksizin her bireye eşit davranabilmek önemlidir.

Kalıp yargılarınızı pekiştirici tutum ve söylemlerden kaçınmak gerekir.

Ön yargılı olduğunuz konularda işbirliği içinde hareket edilmesi ön yargıyı azaltabilmek için büyük bir önem taşır. Empatik bir yaklaşım sergilemek gerekir. Hatta ön yargılı olduğunuz grup ya da kişiyle etkileşim içinde olmak karşınızdakini anlamaya ve tanımaya yardımcı olacaktır.

Önyargılarınızın nedenlerini anlamak, ilişkilerin davranışlar üzerindeki etkisini fark etmek ve olumsuz tutumlarla ilgili farkındalığı artırmak ön yargı engelini kaldırabilmek için gereklidir.

Geçmişinizde ön yargılara sebep olan olay ve tutumları irdeleyerek farkındalık sürecinizi geliştirebilirsiniz.

Yaşadığınız bazı anılar bu süreci aşmanızda zorlayıcı olabilir. Bu konuda psikolojik destek almanız önerilir.

Psikoterapiyle birlikte önyargılarınızdan kurtulabilirsiniz.

Psikolog Funda Buharalı.

Psikiyatrist Antalya, Antalya Psikoterapist, Psikoloji Antalya.